Etnografya Müzesi

1930 yılından beri faaliyet gösteren Etnografya Müzesi’nde, Türk Sanatının Selçuklu Devrinden günümüze kadar devam eden örnekleri sergilenmektedir.

Koleksiyonunda; Anadolu’nun çeşitli yörelerinden derlenmiş halk giysileri, süs eşyaları, ayakkabı, takunya örnekleri, Sivas yöresi kadın ve erkek çorapları, çeşitli keseler, oyalar, çevreler, uçkurlar, peşkirler, bohçalar, yatak örtüleri, gelin kıyafetleri, damat tıraş takımları, çeşitli yörelerden halı ve kilimler, Anadolu maden sanatını temsil eden çok çeşitli eserler, Osmanlı Devri yayları, okları, çakmaklı tabancalar, tüfekler kılıç ve yatağanlar, Türk çini porselenleri ve Kütahya porselenleri, tasavvuf ve tarikatla ilgili eşyalar, Türk yazı sanatının güzel örneklerinden levhalar bulunmaktadır.

Ayrıca; Türk ağaç işçiliğinin en güzel örneklerinden, Selçuklu Sultanı III. Keyhüsrev’in tahtı (XIII. y.y.), Ahi Şerafettin Sandukası (XIV. y.y.), Nevşehir Ürgüp’ün Damsa Köyü Taşhur Paşa Camii mihrabı (XII. y.y.), Siirt Ulu Camii Minberi (XII. y.y.) Merzifon Çelebi Sultan Medresesi Kapısı (XV. y.y.) müzemizin önemli eserlerindendir.

Müzede özellikle Anadolu etnografya ve folkloru, sanat tarihiyle ilgili eserleri içeren bir ihtisas kütüphanesi bulunmaktadır.

Mustafa Kemal Atatürk’ün naaşı 1953’de Anıtkabir’e nakline değin burada kaldı. Bu kısım halen Atatürk’ün anısına hürmeten sembolik bir kabir şeklinde korunmaktadır.